Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | sözlü olarak | orally adv. | ||
I have received a positive response from the Commission on this subject, both in writing and orally. Bu konuda Komisyon'dan hem yazılı hem de sözlü olarak olumlu bir yanıt aldım. More Sentences |
||||
General | sözlü olarak | verbally adv. | ||
Instead of a written reply to this question, could it perhaps be answered verbally next time? Bu soruya yazılı cevap vermek yerine, bir dahaki sefere sözlü olarak cevap verilebilir mi? More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | sözlü olarak | verbally adv. | ||
They verbally abused Tom. Onlar sözlü olarak Tom'u taciz ettiler. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | sözlü olarak | orally adv. | ||
Mr Karas and I have prepared amendments which he will lay out tomorrow orally, which I hope will solve this problem. Sayın Karas ve ben, yarın sözlü olarak açıklayacağı ve bu sorunu çözeceğini umduğum değişiklik önerileri hazırladık. More Sentences |
||||
General | ||||
General | sözlü olarak | viva voce adv. | ||
General | sözlü olarak | by word of mouth adv. | ||
General | sözlü olarak | viva adv. | ||
Idioms | ||||
Idioms | sözlü olarak | on a handshake expr. |